
ÖTEKİLEŞTİRMEK
Toplumun gelişmesi açısından olumlu karşılanmamakla birlikte; buna maruz kalan kişi ya da kişilerin daha egoist, daha hırçın, daha savaşçı ve daha kibirli olmalarına sebep olan eylemler bütünü. Bazı durumlarda olumlu sonuçlara götürdüğü de bilinmektedir.
Ötekileşenin ötekileştirene karşı yürüttüğü nefret dolu savaşa dikkatle baktığımızda çoğu zaman ötekileşen tarafın aslında kendi özünde ötekileşme eğilimi olduğunu, ötekileştirenin ötekileştirme eyleminde sadece günah keçisi olarak yer aldığını görebiliriz. Ayrıca ötekileşenin ötekileştirene karşı savaşı da doğal olarak ötekileştireni ötekileştiriyor. Ötekileştirme eylemine olumlu ya da olumsuz anlam yükleyen herkes, bu iki görüşten birini seçip o pencereden değerlendiriyor. Oysa ki olumlu tarafı ile olumsuz tarafı tamamen aynı. Zorba ile mağdur arasındaki kırmızı çizgiyi ortadan kaldırmak bazen bir paradoksa dönüşebilir. Çünkü ötekileşen ile ötekileştiren arasındaki bu etkileşim, çoğu zaman insanın toplumdaki ben kimliğini benimsemesi adına geliştirdiği bir sağduyu topraklama mekanizması olarak kullanılmaktadır.
Bu mekanizma aynı zamanda politika, reklam ve istihdam konusunda da oldukça işlevseldir. Zira ötekileştirme, yaygın tabirle toplum mühendisliği denilen pratik bir kitlesel manipülasyon aracıdır. İnsanların sana oy vermesini istiyorsan, insanlara bir şeyler satmak istiyorsan veya insanları işe alıp emrinde çalıştırmak istiyorsan onları kendi aralarında ötekileştirmelisin. Böylece öteki kavramına karşı benliklerini korumak adına fanatik, güdülenmiş ve uysal birer insan formuna dönüşmüş olacaklar. Bu dönüşüm, köleliğin en kusursuz versiyonudur. Dolayısıyla bireysel anlamda ötekileşme halinin aynı zamanda toplulukların kendi içinde ötekileşmesi sürecinin mutlak ve kaçınılmaz bir sonucu olduğunu söyleyebiliriz.
Sözlerimin sonuna gelirken The Dark Knight Rises filminden bir replik bırakıyorum şuraya:
“Gotham şehrini terörize ederken ruhlarını zehirlemek için umutlarını besleyeceğim. Hayatta kalacaklarına inandıracağım onları. Böylece güneşe ulaşmak için birbirlerinin üstüne tırmanacaklar.”
Sonuç olarak, birilerinin parmakla gösterdiği kurgusal güneşler yerine kendi içindeki güneşe uyananlar için ötekileşmek diye bir şey yoktur. Çünkü "ben" farkındalığının yeterince güçlü olduğu bir zihinde "öteki" kavramı herhangi bir anlam ifade etmez.